Verimli Ders Çalışma
Verimli Ders Çalışma
Verimli Ders Çalışma
DERSLERE NASIL ÇALIŞMALI
ÖĞRENME NEDİR?
İnsanı diğer canlılardan farklı kılan en önemli özellik , yeni deneyimler
yaşayabilmesi yani her an öğrenmesi ve öğrendiklerinin bilincinde olmasıdır.
Öğrenmek demek her yeni deneyimlerle hayatı anlamlı bir bütün haline getirmek,
ufkumuzu olabildiğince genişletmek demektir.Öğrenmenin en önemli faydaları;
kişiliğimizi güçlendirmesi, kendimize güven duymamızı sağlaması, takdir ve
hayranlık getirmesi, bizi daha ayrıcalıklı kılması, ve meslek hayatında
başarıyı beraberinde getirmesidir. Verimli çalışmanın duygusal ve akli olmak
üzere 2 temel şartı vardır. Bunlar , istek ve azimdir.
Öğrenmenin birinci şartı,istek; Eğer ilkokul öncesi çocukları gözlersek ,
onların yeni şeyler öğrenmede hiçbir güçlük çekmediklerini farkederiz. Çünkü
çocuk sadece ilgilendiği şeyi anlamak ister ve bilgiyi oyun yoluyla elde eder.
Çocuk için öğrenme yaşam demektir. Oysa ki, okul hayatına başlayınca, çocuğun
bu kapasitesi sekteye uğrar. Çünkü artık yaşamla , bilgi arasındaki köprü
kopmuş, çocuk neyi temsil ettiğini bilmediği, yaşamda karşılığını bulamadığı
bir çok kavramla yüz yüze gelmiştir. Böylece bilgiye karşı tüm ilgisini
kaybetmiştir. İşte, öğrenmeye karşı isteksizliğimizin temelleri buna
dayanmaktadır. Anlam demek, ilişki demektir. Bir şeyin bize anlamsız gelmesi, o
şeyle ilişki kuramadığımızı gösterir. Eğer sık sık kendinize "bu şeyleri niye
öğreniyorum ki, ne anlamı var ki?" diye soruyorsanız, henüz bilgiyle ilişki
kuramamış demeksinizdir. Bu durumda yapılacak iş, öğrenmeye karşı tutumumuzu
değiştirmektir. Öğrenmeye karşı isteksizliğimizi, öğrendiğimiz her materyali
bizim için anlamlı hale getirerek kırabiliriz. Bunun için ; bilgi ile oyun
oynamalı, öğrenilen konuları günlük hayatımızda kullanmalı, bu bilgiler ile
yeni ilişkiler kurmalı, onları kişiliğimizin ve ilgilerimizin bir parçası
haline getirmeliyiz.
Öğrenmenin ikinci şartı; azim, irade ve karar verme yeteneği ile ilgilidir.
Akıllı insanlar, sadece istemekle yetinmezler, iradelerini de devreye sokarlar
ve ulaşmak istedikleri hedefler doğrultusunda hızla ilerlerler. Bunun için de
uygun davranışları araştırır ve bu davranışlar çerçevesinde hareket ederler.
Başarmak için gerekli davranışlar ise; hayatı düzenlemek, zamanı planlamak, en
iyi verimi elde edecek metotları tespit etmek ve bu metotlar çerçevesinde
çalışmaktır. Eğer başarıyı rastlantılara bırakırsak, sınav zamanı sadece panik
ve hayal kırıklığı yaşarız. Eğer sistemli çalışırsak, bilmenin güvenini ve
tatlı heyecanını duyarız. Şimdi geçmişte öğrendiğiniz bir takım gerçekleri (!)
bir kenara bırakıp şu şekilde düşünün: Bu sınavı başarmak için her türlü
donanıma fazlasıyla sahibim. Çok zeki olmam gerekmiyor, iyi bir liseden gelmem
gerekmiyor, ben hiçbir şekilde diğer insanlardan daha eksik ya da daha şansız
değilim. Hayat, diğerlerine verdiği fırsatları bana da veriyor. Her an önüme
yeni kapılar açıyor. Şu anda da önemli bir kapının eşiğindeyim ve bu eşikten
geçmek için önümde hiçbir engel yok. Yapmam gereken tek şey; "Doğru Şekilde
Çalışmak..."
Daha İyi Nasıl Öğreniriz?
İnsan Belleğinin Özellikleri Nelerdir?
İnsan öğrendiğinin yarısını ilk 80 dk. içinde unutur. Okuduğumuzu ya da dinlediğimizi
tam olarak anlamış veya dinlemiş isek öğrendiğimizin %45'ini ilk 20dk, %55'ini
ilk 60dk, %65'ini de 9 saatte unuturuz.
Çalışma ve tekrardan sonra bir süre ara verirseniz daha iyi hatırladığınızı
göreceksiniz. Her insan zaman zaman hatırlamak istediği bazı şeyleri
hatırlamada zorluk çeker.
BELLEK
Bellek,geçmiş yaşantıları akılda tutabilme gücüdür. Belleme sürecini daha iyi
anlayabilme için daha küçük evrelere ayırmak yararlı olur.
Bir şeyin bellekte yer etmesi ve böylece istenildiği zaman anımsanabilmesi için
o şeyin önce algılanması gerekir. Böylece ilk evrede bir takım izlenimlerin
kazanılması söz konusu olur.
Algılanma sonucu elde edilen izlenimlerin zihinde tutulması ikinci evreyi
meydana getirir. Bunu nöronlar arası ilişkide (sinapslarda) bir takım
değişikliklerle oluştuğu ileri sürülmektedir.
Her öğrenilen şeyin zihinde izi kalır. Öyle ki daha önce görülmüş,algılanmış
nesne ve olaylarla karşılaşıldığı zaman,bunların daha önce görülmüş olduğu
anımsanır. Buna tanıma denir. Tanıma belleğin ilkel bir belirtisidir. Böylece
daha önce gidilen yerler,tanışılan kimseler, müzik parçaları yeniden görüldüğü
ve işitildiği zaman tanınır. Tanımak için bir nesneyi veya olayı bir kere
algılamış olmak yetebilir.
Bir kaç kez görüp zihnimizde iyice yer etmiş olan nesne ve olayları,
istediğimiz zaman zihnimizde canlandırabiliriz. Buna anımsama denir. Bir
tanıdığımızı, istediğimiz zaman zihnimizde canlandırabilir ve adını
söyleyebiliriz. Okuduğumuz şeyleri ana çizgileri ile bir başkasına
tekrarlayabiliriz. Bu tekrarlamada bazı değişiklikler olur. Örneğin materyalin
bazı kısımları unutulur, bazı kısımları değişir, bazı kısımları ise abartılır.
Anımsama, belleğin sadece tanımadan daha ileri bir fonksiyonudur.
Anımsayabilmek için daha esaslı kavramış, daha iyi öğrenmiş olmak gerekir.
İyi öğrenilmiş şeyler çok tekrar edilirse alışkanlık meydana gelir.
Alışkanlıklar o kadar iyi bellenmiş bilgi ve davranışlardır ki, bunları hiç
düşünmeden tekrarlar veya yaparız. O halde tanımak,
Beleğin üç temel özelliği vardır
Bilgiyi kaydetmek, bilgiyi saklamak, istendiği zaman saklanan bilgiyi geri
getirmek
Uzun süreli bellek
Kısa süreli bellek
Sınama
Duyular
Çevreden gelen uyaranlar
Unutma Hatırlama
Duyularınıza gelen bilgiler önce "Kısa Süreli Belleğe" yerleşir. Kısa süreli
bellek biyofizik bir olaydır. Saniyelerle sınırlıdır. Unutulan bilgiler geri
gelmez.
Kısa süreli belleğe gelen bilgilerin uzun süreli belleğe kodlanabilmesi için
mutlaka tekrarların yapılması gerekir. Uzun süreli bellek biyokimyasal bir olaydır.
Saatle veya günlerle sınırlıdır. Belleğe yerleştirilen bilgiler hatırlanabilir.
Yapılan sistemli tekrarlarla uzun süreli belleğe yerleşen bilgiler henüz bize
mal olmuş bilgiler değildir. Bilgilerin gerektiği biçimde hatırlanabilmesi için
bilgilerin kullanılması yani sınanması gerekir. Sınama, bilgi transferinin
gerçekleşebilmesi için gereklidir. Sınama, bizi uzun süreli bellekte depolanan
bilgiye götürür.
Ara-bul-geriye getir ipuçlarını sağlar.
Öğrenilen bilgilerin kolayca hatırlanabilmesi için hatırlamayı sağlayan
ipuçlarının bilinçli olarak önceden oluşturulması gerekir. Bunu;
Öğrenilecek bilgiyi bize anlamlı gelecek biçimde örgütleyerek,
Bilgiyi öğrenirken onun nasıl hatırlayacağımızı planlayarak
Öğrenilecek bilgi ya da konu ile ilgili sorular sorup ayrıntıları öğrenerek
gerçekleştirebiliriz.
Hatırlama ve Unutma
Otomatik olarak Diyelim ki,bir şeyi mükemmel bir şekilde öğrendiniz. O anda
hatırlamanızın %100 ve unutmanızın %0 olduğunuzu söyleyebiliriz. Bir kaç saat
ve ya gün sonra o konuyla ilgili bir hatırlama testi(konuyu) aldığınızda,ilk
öğrendiklerinizin bir miktarını,örneğin %75'ini unutmuş olduğunuzu görürsünüz.
Bu durumda hatırlamanız %25'dir. Hatırda tutma ya da hatırlanan miktar %100
öğrenme ile unutulan miktar arasındaki farktır.
Hatırda Tutulan Miktar
Hatırda tutulan miktar pek çok şeye bağlıdır. Bunlardan en önemlileri
malzemenin anlamlılığı,malzemenin başlangıçta ne kadar iyi öğrenildiği ve diğer
öğrenmelerden gelen bozucu etkilerdir.
Malzemenin anlamlılığı: Anlamlı malzemenin hatırlanması anlamsızlara kıyasla
çok daha kolaydır. Anlamsız yada güç malzemeyi hatırlayamayışımızın
nedeni,bunların öğrenilmesindeki zorluktur.
Öğrenme derecesi: Aşırı öğrenme yapan öğrencilerin başarısı çok yüksektir.
Bundan dolayı sınava hazırlanan öğrenciler mümkün olduğu kadar aşırı öğrenme
yapmalıdırlar. Bir dersi iyi bilmek yeterli değildir. Mükemmel oluncaya kadar
öğrenmeye devam edilmelidir.
Bozucu etki: Öğrenmeden önce yada sonra yer alan bir başka öğrenmenin,söz
konusu öğrenmenin hatırlanmasını olumsuz yönde etkilemesidir.
HATIRLAMA VE HAFIZA
Herhangi bir şeyi hatırlamamızı sağlayan şey onun olağan üstülüğü, gündelik
yaşadıklarımızdan farklılığı veya bizim için taşıdığı önemidir. Unutmamızın
nedeni ise bu bilgilerin bizim için sıradan olması veya pek fazla önem arz
etmemesidir. Yapmamız gereken şey sıradan veya bizim için önemsiz olarak
algıladığımız bilgileri önemli hale getirip unutmamaktır.
Bizler görerek, duyarak ve deneyerek öğreniriz. Her öğrencinin de kendine has
bir öğrenme yöntemi vardır. Kimi öğrenci gördüğünü, kimi dinlediğini, kimi de
yaptığını çok iyi öğrenir ve hatırlar. Ama en iyi öğrenme yöntemi mümkün
olduğunca bu üç türü birlikte kullanmaktır.
Daha İyi Nasıl Öğreniriz HATIRLAMA VE HAFIZA Verimli Ders Çalışma rehberlik derste başarı derste başarılı olmanın ipuçları
2012-02-10 tarihinde Dosyabak.com tarafından Öğrencilere Rehberlik kategorisine eklenen bu içerik toplam 3585 kez ve en son 2024-12-02 09:29:58 tarihinde görüntülenmiş.